Evi Su Bastı

Mizah_

“Ü ürü üüüüüüüüü”

“Ne var kubbalttın ne var.”

“Ü üüüüü rüü rüüü üüü.”

“Çalar saat olsan duvara fırlatırdım. Kes sesini.”

“Üüüüüüüüüüüü”

“Ne var kubbalttın ? Sabah sabah?”

Şıp şıp şıp

“Uh bu ne?”

Şıp şıp şıp

“Ulan yine Latife Teyzenin lağım bizim tepemize mi aktı.”

“Üüü ürüüü ürüüüü.”

“Apartman apartman değil lağım çukuru mübarek. Ü ürü diye öteceğine az didiklesene kubbalttın. Canın isteyince gaganla beynimi deliyorsun. İşine gelmeyince de ü ürü deyip kaçıyorsun.”

“Üüüürüüü ürüüüü.”

“Tabi tabi didiklemişssindir de ben duymamışımdır. Kalk gidip Latife teyzenin lağımı açalım.”

Dan dan dan

“Latife teyzeeeeee.”

Dan dan dan dan 

“Oğlum Salih neye bakıyorsun. Latife Hanımlar yoklar bilmiyor musun?”

“Nasıl yoklar?”

“Uzunca bir tatile çıktılar. Kocası Rütnettin bey yılların yorgunluğu deyip üç aylık tatile çıkardı. Kadıncaz ilk kez tatile gidiyormuş. Nasıl heyecanlıydı. Ne var ne yok aldı götürdü. En son elinde lavoba pompası vardı. Latifecim ne gerek var o kadar eşyaya dedim dinlemedi. Lazim olur diye diye doldurdu her şeyi.”

“Lavobo pompasını ne yapacakmış.”

“Otelde lavobo tıkanırsa kimi bulayım dedi. Zaten tatile de nakliye arabasıyla gittiler. Eşyalar ancak sığdı.”

“Anahtar bıraktılar mı bari.”

“Yok lazım olur diye yedekleri de götürdüler. Dönüşte birisini kaybedersem öbürü, öbürünü kaybedersem öbürü dedi Latife Hanım. Ne yapacaksın anahtarı sen.”

“Latife teyzenin tuvalet benim salona akıyor. Gece uyuya kalmışım kanepede sabah b.k kokusuyla kalktım resmen. Kubbalttın uyandırdı.”

“Aaa salonda lağımın ne işi var evladım. Evi su basmış olmasın.”

“Yok lağım, su değil. Latife teyzenin kocası geçen sene antropoza girdiğinde tuvaleti ona oda yaptılar. Havalandırmanın havası iyi geliyormuş. Hem radyo dinler gibi dinliyormuş apartmandakileri. Latife teyze de madem tuvaleti sen oda yaptın. Ben de tuvaleti salona getirttiririm diye salonun köşesine tuvalet yaptırdı. Gider borusu delinmiş yine ondan akıyor sanırım.

“Aaa tevekkeli bu Latife kim ishal, kim kabız biliyordu ayol. Kabız olanlara kayısı, ishal olanlara da muz getiriyordu. Demek Rutnettin bey duyup duyup… aman daha neler gelecek başımıza.”

“Ne sandın Selvi teyze. Beş numaranın oğlunun içki içip kustuğunu, on numaranın kızının sigaraya başladığını nasıl anladılar sanıyorsun. Allahtan benim kubbalttın tuvaleti kullanmiyo. Yoksa bütün sırlarımı öğrenirlerdi.”