Deneme_
Bir kitapçıda dolanırken binlerce kitap arasından biri sizi seçer ya da siz ben seçtim sanırsınız işte öyle bir anda biz Jorge Luis Borges’in “Alçaklığın Evrensel Tarihi” kitabı ile buluştuk.

İşte kitap buydu.
Beni seçmesinin nedenini içindeki altıncı öyküde anladım. Öykünün başlığı hiçbir şey çağrıştırmadı. “Münasebetsiz Protokol Görevlisi Kozuke No Suke” isimli öykünün ilk paragrafından sonra durdum düşündüm. İlk paragraf şu şekildeydi.
“Bu bölümün alçağı görgüsüz protokol görevlisi Kozuke no Suke: Bu uğursuz memur, Ako Kalesi’nin (Ako Kalesi mi dedi? Ben bunu nereden hatırlıyorum.) efendisinin küçük düşmesine ve ölümüne sebep olmuş, bilahare geleneklere uygun intikam ondan talep edildiğinde onurlu bir erkek gibi hayatına son vermekten çekinmişti. O bütün insanların minnetini hak eden bir adam, çünkü değerli sadakat duygularını uyandırmasının yanı sıra ölümsüz bir gelir kapısının karanlık ve vazgeçilmez unsuru oldu. Yüz kadar roman, inceleme, doktora tezi ve opera olayın anısını yaşatıyor. Hatta selüloit şeritler bile ondan nasipleniyor, zira “Kırk Yedi Roninin Öğretici Hikâyesi” (işte tam bu anda gözümde bir Keanu Reeves posteri canlandı) Japon sinemasının en bereketli esin kaynağı.”

Böylece anladım ki benim bu öyküyü bitirmem ve hemen filmi bir daha seyretmem lazım. Öykü bitti ve tekrar tekrar filmi de izledim. Ne izliyorsun diye soranlara da izlettim.
-47 Ronin hikâyesi gerçek mi, dedi annem.
-Evet, dedim. Hollywood biraz büyülü gerçeklikle süslese de özünde gerçek.
(Bir deneme yazısına girmeyi başaran annemi alkışlıyoruz.)
Alçaklığın Evrensel Tarihi kitabının altıncı öyküsünde Borges bu gerçek hikâyeyi süslemeden bize anlatıyor.
Alçaklık bir kahramanlık doğuruyor. Ve adı 47 Ronin oluyor.
Özetle Ako Kalesi’nin efendisi haksız yere suçlanıyor ve bir samuray gibi ölüyor. Efendileri ölen samuraylar Ronin oluyorlar yani efendisiz samuray. Bir sene sonra da intikamlarını alıyorlar. Yüce mahkeme onlara intihar etme ayrıcalığını bahşediyor ve efendilerinin yanına gömülüyorlar. Hikâye burada bitiyor. Ama kulağımıza fısıldayan rüzgârda sesler bitmiyor.
Sadakat eski çağlarda kalmış mistik bir kelime, rüzgârla gelip içimizde dans ediyor. Düşünüyorum bu yüzyılda bir manası var mı bu kelimenin?
Öykü şöyle bitiyor. “Kırk yedi sadık adamın hikâyesi bu şekilde sona erse de, gerçek anlamda hiçbir zaman son bulmayacak, çünkü diğer insanlar, belki sadık olmayan ama olma umudunu asla kaybetmeyecek olan bizler, onları sözcüklerle onurlandırmaya devam edeceğiz.”
Yok, ağlamıyorum gözüme cümlenin güzelliği kaçtı.
Ve film bitip ekran karardığında beyaz bir yazı yazar. Etkili bir ses tonu onu okur.
“Her yıl 14 Aralık’ta tüm dünyadan binlerce kişi saygılarını sunmak için 47 Ronin’in mezarını ziyaret eder. Bu film onların hikâyesinden ilham almıştır.” Film de böyle biter.
Daha fazla eserlerin konusu veya detayları hakkında bilgi veren; eser okunmadan veya izlenmeden önce öğrenilmesi durumunda alıcının eser ile ilgili düşüncelerini veya alacağı hazzı etkileyebilecek açıklama veya ipucu yani spoiler vermeden yazıyı bitiyorum.
Bütün öyküyü yazdın zaten diyorsanız yok yazmadım öykü güzel okunur, film de güzel seyredilir. Okuyup, izleyin. Ya da izleyin, okuyun. Ya da siz bilirsiniz.
En sevdiklerimden repliklerle bitiyorum.
Suç cezasız kaldığında dünyanın dengesi bozulur. Yanlışın intikamı alınmadığında cennetler bize utançla bakar.
Bir samuray, başkalarının zaferleriyle övünmez.
Mika;
-Babam bana bu dünyanın, sadece bir sonraki için hazırlık olduğunu söylemişti ve tüm isteyebileceğimizin, sevmiş ve sevilmiş olarak onu terk etmek olduğunu.
Kai;
-1000 dünya ve 10 bin yaşam boyunca bulana dek seni arayacağım.
Mika;
– Hepsinde seni bekleyeceğim.

“47 Ronin Hikâyesi” için 2 cevap
Bir alkış da benden annene 🙂
Hem okuyacağım, hem tekrar izleyeceğim bu yazının üstüne.
Çok güzeldi. Kalemine sağlık.
BeğenLiked by 1 kişi
Efsaneleri izlemek güzel. Kurgu güzel ama gerçek hikayeler de çok etkileyici. Alçaklığın Evrensel Tarihi kitabındaki tüm öyküler insanların alçaklığını anlatıyor. Hepsinin gerçek olması insanlık adına oldukça üzücü tabi. İyi okumalar, iyi izlemeler.
BeğenBeğen