Çizim_Huriye Dikici
Sohbet_
Matruşkalı hayat rehberi
Buralardalar. Hep aramızda. İçimizde. Burun burunayız. Göz göze. Diz dize. İşte onlar! Ruh emiciler. Lafla peynir gemisi yürümediğini bilmeyenler. Yalnız es kaza içinize attıkları korlara dayanamayıp “laf üretme iş üret” dediğinizde bir ağaçkakan hızında seni laf bataklığına gömenler. Bu tipler herhangi bir mesleğe sahip olabilir. Herhangi bir şehirde, herhangi bir makamda olabilir. Herhangi bir yaş grubunda veya cinsiyette olabilir. İçinde fikir var mı diye bakmak istersiniz. İç içe geçmiş soğan zarı gibi şeffaf olmadığından, dışarıdan belli de olmadığından insana benzer bir matruşka karşılar sizi. Kaçın. Dünyanın sonuna doğru. Tabii ki bedenen mümkün değil. Ruhen kaçın. Ya da en iyisi sağır ve dilsizmiş gibi davranın. Sonsuz bir sessizliğe gömülün böyleleriyle karşılaşınca. Çok tehlikeliler arkadaşlar! Yaşadığınız her anı, gününüzü, hayatınızı sömürmeye yeminliler. Laflardan fabrika üretiyorlar. Bu fabrikalarla şehirler kuruyorlar. Lakin içi boş işte! İşe yarar bir dikili taşları, bir fikirleri, vizyonları yok. Tırnağınız camı hızlıca çizmiş gibi çıkar sesleri. Bakışları mermi gibi deler. Of ki of! En iyisi böyleleriyle karşılaşınca musallaya uzanın ve ölü taklidi yapın. En kesin kurtuluş bu. Benden söylemesi. Bir şey üretmiyorsa dünyada kuru kalabalık ediyor demektir. Ha bir de kuru kalabalık ettiğini de bilmiyor demektir. Sağlığımızı koruyalım. Vizyon şart!
“Matruşkalı Hayat Rehberi” için bir cevap
Seni dinlemez sürekli dert anlatır bir de bu tipler. Bence de bunları uzak tutmak lazım çevremizden.
BeğenBeğen