Vedalar

Deneme_

Dört hafta filan geçmiştir. Ya da bir ay. (Sanırım ikisi de aynı) Yazamadım. Neden? Üzüldüğümden mi? Belki. Hayattan mı? Olabilir. Yoksa sonbahardan mı? Sonbahar bitişlerin mevsimi. Sanki hep bir şeyler sonbaharda bitiyormuş gibi. İşyerinden herkes sonbaharda ayılır, ağaçlar yapraklarından ayrılır, evlilikler biter. Ve sanki hepsi sonbaharda olur. Ama konumuz sonbahar değil. Belki sonra.

Veda mevsiminde birkaç veda.

Roger Federer kariyerini 41 yaşında noktaladı. Başarıları, insanlığı ile tenise adını altın harflerle yazdırdı. Kariyeri boyunca 310 hafta dünya bir numarasında kalmayı başaran Federer, 5 kere de yılsonunda tekler sıralamasında zirvede yer aldı.

Karşılaşmanın ardından gözyaşlarına hâkim olamayan Federer, yaptığı konuşmada kariyerinin son maçı olmasına rağmen mutlu olduğunu belirterek, “Harika bir gün. Bunu arkadaşlarıma da söyledim, mutluyum asla üzgün değilim. Burada olmak çok güzel hissettiriyor. Ayakkabılarımı bir kez daha bağlamaktan keyif aldım. Bu gece ailemden herkes burada, bu yüzden harika bir durum benim için. Eşim kariyerim boyunca bana çok destek oldu. Benim uzun zaman önce tenise veda etmemi isteyebilirdi ama yapmadı. Devam etmemi sağladı ve bu oyunu oynamama izin verdi” diye konuştu.

Karısına teşekkür eden alçakgönüllü, naif bir adam.

Serena Williams kariyerini 40 yaşında noktaladı. Toplam 23 grand slam zaferi bulunan Williams, 4 olimpiyat altın madalyası(1 kez tekler, 3 kez çiftler) ve 73 tekler şampiyonluğu kazandı. Kariyeri boyunca 186 hafta dünya bir numarasında kalmayı başardı.

Serena Williams veda konuşmasında; “Bugün burada ve yıllardır yanımda olan herkese teşekkür ederim. Her şey anne ve babamla başladı. Onlara minnettarım. Baba, biliyorum ki şu anda beni izliyorsun. Teşekkürler. Sanırım bunlar mutluluk gözyaşları, yani umarım öyledir. Venüs olmasaydı Serena olmazdı. Bugün burada olmamın tek ve en önemli sebebi Venüs Williams’tır. Teşekkürler Venüs. Hepinize teşekkürler. Hayatımda yaşadığım en güzel süreçti.” sözlerini kullandı.

Ablasına teşekkür eden bir kardeş. Zaten ne demişler ablan varsa hayata 15-0 önde başlarsın.

İki büyük isim. Seyrederken sevdiğim tenise imzalarını atmış iki isim. Biri ekselansları idi. Diğeri ise kortların kraliçesi idi.

Federer bir efsaneydi. Laver Cup’ta son maçına çıkan Roger Federer’in oyun esnasında yaptığı atış olay oldu. Topu file deliğinden geçiren usta tenisçinin bu hareketi sosyal medyada binlerce kez paylaşıldı ve çok konuşulanlar arasında girdi.

Serana Williams ise bir savaşçı kraliçeydi. Ve hamile iken şampiyon oldu. Kadın olmak…

Birde Serana şöyle demiş. “Ailem tarafından çok zorlandım. Günümüzde pek çok ebeveyn, ‘Bırakın çocuklarınız ne istiyorsa onu yapsın!’ diyor. Beni olduğum yere getiren bakış açısı bu değildi. Çocukken hiç isyan etmedim. Çok çalıştım ve kurallara uydum” ifadesi ile başarının ardındaki disiplin ve baskı faktörünün altını çizdi. 

Bu da belki günümüz ebeveynlerine bir ayna tutabilir. Tabi bu açıklamayı okuyunca aklıma Dangal filmi geldi. Bir daha seyretmek istedim. Seyretmediyseniz büyük kayıp. Kadınlar ve spor başlıklı bir başka film de Mary Kom idi. O da yine Hindistan’da geçen bir gerçek hikayeydi. Boksör bir kadın ve hayatı.

Serana ve Venüs ve ayrıca Serana isimli iki belgeselleri var. Ve bir de Kral Richard isimli bir filmleri. Babalar ve kızları.

Federer’in filmi olsa nasıl olurdu? Belki filmin adı “Nasıl İnsan Olunur” olurdu. Abartıyor muyum? Yok, hayır. Eğer öyle düşünüyorsanız onu kortta hiç seyretmemişsinizdir.

Kızım sordu: Anne hangisinde daha çok ağladın, Federer tenisi bıraktığında mı yoka Jordan basketbolu bıraktığında mı? Cevap olarak sadece baktım. O da “Tamam” dedi.

Federer’in her maçını seyretmiş biri olarak kortlara veda edişini gözyaşları ile seyrettim. Jordan’nın her maçını seyretmiş biri olarak onun vedasında –en son olandan bir önceki vedasında diyelim- ağlamaktan öteye geçmiştim.

Peki Serena. O bir kız kardeş. Sporda tüm kadınlara yol gösterecek bir efsane. Bir kadının işi ne olursa olsun hep erkeklerden daha şeyle uğraşması gerekiyor. O yüzden onun vedasına saygım ayrı, hem de çok ayrı.

Tüm bu kadın başarı hikâyelerinde aklıma hep Ursula’nın şu sözü geliyor. “Daha çok kız kardeşimin yükseklere kanat çırpmasını istiyorum. Zira özgürlük, hiçbir zaman kadınların kolay kolay elde edebildiği bir şey olmadı.”

Vedalar kötü, sonbahar güzel hastalık olmasa…

“Vedalar” için 8 cevap

  1. betül hanım bence çok duygusal bir yazı tavsiyelerinizde yerinde tavsiyeler yalnız bunları anlayana.
    ben futboldan bir de basketboldan başka bir şey bilmezdim ta ki ilk öğretim 4. sınıfa geçinceye kadar bizim öğretmenimiz değişti 4. sınıfta onun gelişi ile goalboal adlı körlerin oynadığı bir top içerisinde ziller ve bu topu üçer kişi oynuyor körlere bile gözlük takılarak oynatılan bir oyun bu.
    körler diyorum çünkü ben engelli kelimesinden hoşlanmıyorum körlüğün de bir engel olmadığını düşünenlerdenim yanlış anlaşılmak istemem.
    söylediğim gibi yazınız çok güzel.

    Liked by 2 people

    • Değerli yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Bu oyunu bilmiyorum. Merak ettim. İnceleyeceğim. Ülkemizde tek spor futbol olduğu bir gerçek. Onu da seviyorum ama basketbol kadar değil. Esenlikle kalın.

      Liked by 1 kişi

  2. ben teşekkür ederim ciddiye alınmak kadar güzel ve önemli bir şey yok bu hayatta benim neden körlük dememin sebebi umarım anlaşılmıştır.
    siz sanırım benim blog sayfamın takipçisisiniz ben bazı insanlar gibi blog şişirme fikri olarak görmüyorum bu durumu bakın ne güzel oldu birbirimize çok güzel yorumlar yaparak birbirimize ışık tuttuk siz bana ben size o yüzden takip ettiğim arkadaşlara takipleşelim diyorum ben.
    benim yazılarıma da eleştirilerinizi yöneltebilirsiniz ben bu güzel cümlemi herkese söylemekten geri durmam eleştiriliyorsak doğru yoldayız demektir.
    takip ettiğim bir arkadaştan da şu güzel cümleyi duydum ve mutlu oldum.
    eleştirilmek geliştirir.

    Liked by 1 kişi

    • Evet kesinlikle. Ben de yazılarınızı takip ediyorum. Blog yazmak ve yazılarını okumak benim için bir keyif.

      Liked by 1 kişi

  3. Yazınızı sabah okudum. Sonra akşam açıp tekrar okudum. Kafamdan izlediğim bir sürü hatıra geçti. Hayatın tüm noktalarında emeğin önemi göz ardı edilemez ama sporcuların verdikleri hem zihinsel hem fiziksel emek, sonucunda zafer elde ettikleri o hisli anlar, hele ki karakter olarak da parlayınca unutulmaz insanlar oluyorlar. Yazınız bana çok ilham verdi. Elinize sağlık.

    Liked by 1 kişi

    • Çok teşekkür ederim. Bir kaç tane daha bu şekilde yazı planlıyordum. Değerli yorumunuzdan sonra bu yazıları öne çekmeye karar verdim. Örnek alınacak sporcuların yaşamıza bir şekilde değmesi onları izleyebilmek çok güzel.

      Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com’da Blog Oluşturun.

%d blogcu bunu beğendi: