Deneme_
Haiku nedir, tanımım 5/7/5 hece ölçüsü ile yazılan Japon şiiri şeklindeydi. Hem de bu konuda çok araştırma yaptığımı düşündüğüm halde. Bu kadardı işte. Araştırmıştım. Dünyadaki örnekleri, ülkemizdeki örnekleri, tarihi, tanımı araştırmıştım. Ve yazabilirdim. Ne cüret. Yazdım da.
Kırmızı kalem
Altını çiz, gitmesin
Hatıralarım.
Şöyle bir şey oldu. Daha da var yazdıklarım. O kadar zordu ki yazması. Kelimeler, oturmayan anlam. Bilgi vermemeli, duygu olmalı derken böyle oldu.
Ama tüm araştırmalarımı, tüm yazma deneyimimi Roland Barthes’in Yazı ve Yorum kitabını okuyunca çöpe atasım geldi. Metis Yayınevi’ne bu seçki için teşekkür etmek isterim. Barthes’in kitaplarından bir seçki olan kitapta Göstergeler İmparatorluğu başlıklı bölümde haiku kavramına eğilmiş yazar. Buson’dan bir alıntı ile başlıyor.
Akşam, sonbahar,
Ben yalnızca
Ana babamı düşünüyorum.
Haiku kıskandırır diyor. Ben kıskandım şu anda. Ama en güzel sözler söylenmiş olsa da bizim de yazmaya hakkımız yok mu? Yazmaya hakkımız olmasa, Shekespeare’den sonra olmazdı. “En uzun gecelerin de bir sabahı var” demiş. Bunun üzerine ne yazılır?
En önemli Haiku şairlerinden Basho’dan bir alıntı da yapıyor kitapta.
Gel de hayran olma
“Yaşam geçici” diye düşünmeyene
Bir şimşek görünce!
Ben hayran oldum o kesin. Şiirler ana dillerinden çevrildiğinde ya duyguyu ya da ritmi kaybeder. Bazen de ikisini de. Ama haiku da kaybolmayan bir olgu var. 5/7/5 hece ölçüsü çeviriye göre kaysa da bize gösterdiği şey değişmiyor.
Barthes “Böyle” der haiku için. Hiçbir şeyi aydınlatmaz, hiçbir şeyi ortaya çıkarmaz. Tüm tanımlama çabaları için de atladığımız bir şeydir bu. Sadece gösterir. Orada bir duygu yoktur. Duygu okuyana göre şekillenebilir. Haiku işaret eder. Böyle haiku için duyduğum en güzel tanım oldu.
Haiku gösterilen şeyi her türlü nesne sınıflandırmasının boşluğuna dönüştürecek ölçüde kendiliğinden bir deviniyle, yalnızca: bu! diyerek parmağıyla herhangi bir şeyi gösteren çocuğun belirtici devinişini yineler: Zen anlayışına uygun olarak, özel hiç bir şey yok, der: olay hiçbir türe göre adlandırılmaz, özgüllüğü çok kısa sürer: haiku, güzel bir saç lülesi gibi kendi üzerine kıvrılır, göstergenin çizilmiş gibi görünen izi silinir: hiç bir şey elde edilmemiştir, sözcüğün taşı boşuna atılmıştır: anlamdan ne bir dalga kalır, ne bir akış.
Diye bitirir haiku bahsini Barthes.
İlk haiku adını duyduğumda o da ne ki demiştim. Sonra araştırdım, yazdım. Blog da örnekleri mevcut. Sevgili arkadaşım Huriye’nin ve Yaseminin de ellerine sağlık. Ama Barthes okuyuncaya kadar taşlar yerine oturmamıştı. Zen felsefesi ile bağlantıları, Japon halkının yaşamı ile yaptığı karşılaştırmalar bana haiku konusunda ışık oldu.
Betimleme ve tanımlamayı kaldırıp çöpe atan kısacık ama kocam bir şiir türü haiku. Böyle
Less is more ilkesi modern mimarlığın ilkesidir. Hayatlarımıza da yerleştirmemiz gereken bir disiplindir. Haiku da edebiyatın çok olan azıdır.
Yürüdüğün zaman yürümekle yetin. Oturduğun zaman da oturmakla yetin. Ama asla kararsızlığa düşme der Zen ustası. Sadece yazmak için yazdım ben de. Siz de okuyun. Ama okurken sadece okuyun.
Şimdi olayı daha iyi anladığıma göre bir tane daha haiku yazmalı mıyım?
“Haiku Nedir?” için 11 cevap
güzel bir saç lülesi gibi kendi üzerine kıvrılır, bu ne güzel bir ifade. Çok sevdim😍
Peki ben de bir şey sorayım. Neden yazmayasın?
BeğenLiked by 1 kişi
İfade Barthes’a ait. Ben de bayıldım. Tamam yazacağım ☺️
BeğenLiked by 1 kişi
Bence yazmalısın 🙃🙃
BeğenLiked by 1 kişi
Tamam o zaman biraz çalışalım ☺️
BeğenBeğen
Great article on haiku! Well shared thanks 👍
BeğenLiked by 1 kişi
Thanks for your beautiful comment. 😊
BeğenBeğen
It’s my pleasure. Read my story 😃 also
BeğenBeğen
I love haikus so this was a great post to read.
BeğenLiked by 1 kişi
Thank you very much for your kind comment.
BeğenBeğen
Great post. I love haikus too; I try to write some once in a while. Being outside in nature gives you a lot of inspiration.
BeğenLiked by 1 kişi
Nature is the biggest source of inspiration. I am also trying to write haiku. I also share it on the blog sometimes.
BeğenBeğen