Herakles’in On iki İşi ve Düşündürdükleri

Deneme_

Herakles’e Kral Eurystheus’a tarafından verilen görevlerdir. Bu hikâyeyi bilmiyorsanız önce okumanızı tavsiye ederim. Zira ben burada görevleri kısaca anlatıp, simgeleri bulmaya çalıştım. Her şeyi başlatanın Hera olduğunu söylemem de gerekmez sanırım.

Not: Olabilir ve gibi kelimelerini çok sevmesem de bu yazıda çok kullanacağım. Çünkü akıl yürütüyorum.

NEMEA ASLANI;

Herakles’in elleriyle boğduğu aslan. Sonra postunu alıp kendine zırh yapmış.

Bu hikâye yola çıkışın başlangıcını simgeliyor gibi. Balinanın karnı Yunus peygamber için neyse zırhta Herakles için o olabilir. Aslan hep aslan oğlum denir, neden aslanın dişi yok mudur? Bu kahramanlık hikayesi buram buram eril kokarken benim aklıma bu geldi.

ÇOK BAŞLI HYDRA;

Herakles zehir saçan kafalarını bir bir koparmış ve ölümsüz olan kafasını da kocaman bir kayanın altına gömmüş. Anna Milbourne ve Louie Stowell’in Yunan Mitoloji kitabına göre ise bu kafalar yeniden çıkıyordu onları ateşle dağlayarak yok ediyordu.

Burada hydra yani su deniyor. Suyun çok simgelediği şey var. Jung’a göre su bilgi demek. Bu bağlamda bilgi ile bir savaş mı vermiştir kahraman? Ejderhaların kahramanın egosunu simgelediği de bilinmektedir. Hikâyenin bazı versiyonlarında burada yeğeni yanan bir odun verir Herakles’e ve burada devreye ateş sembolü girer. Ateş suyun zıttıdır. Su tüm yarıtılış mitlerinde geçen bir elementtir. Ateş yok edendir. Aynı zamanda temizleyen olarak da görülebilir.

ERYMANTHOS YABAN DOMUZU;

Yunanistan’ın Arkadia bölgesinde yer alan Erymanthos dağında yaşayan korkunç yaban domuzunu Herakles ağ yardımı ile yakalamıştır.

Çoğu kaynakta dördüncü görevi olarak geçmekte olduğunu gördüm. Ama mitoloji sözlüğünde üçüncü sırada yazılmış. Yaban domuzu ve onu öldürmeden yakalaması kendi eril benliği olabilir mi diye çok düşündüm. Bir cevap bulamadım.

KYRENEİA GEYİĞİ;

Tanrıça Artemis ile Tanrı Apollon tarafından korunan altın boynuzlu ve tunç ayaklı bu geyiği yakalamak için Herakles bir yıl uğraşmış, sonunda okla yaralayarak onu getirmeyi başarmıştır. Azra Erat Eurystheus’a vermiştir diye bitiriyor.

Burada içindeki dişil yöne bir teslimiyet var. Geyik dişil bir simge olabilir geliyor. Campbell’dan alıntılarsak kadın yaşamdır, kahraman onun bileni ve efendisidir. Apollon ve Artemis te dişil ve eril figürler olarak görülmektedir.

STYMPHALOS GÖLÜNÜN KUŞLARI;

Gagaları ile pençeleri tunçtan insan eti ile beslenen korkunç kartallar varmış. Athena Herakles’e ziller vermiş, o da okları ile canavarları öldürmeyi başarmış.

Athena görüldüğü için bir bilgelik var demek çok mümkünken, korkuyu bilgi ile yenmek gibi bir anlam çıkardığımı söyleyebilirim. Esas duygu burada korku ve onun üzerine giden bir kahraman. Kartal figürünün güç simgesi olduğunu da biliyoruz. Kahraman burada gücüne güç katmış, yoluna devam etmiştir.

AUGİAS’IN AHIRLARI;

Elis kralı Augias’ın sürüleri o kadar fazlaymış ki ahırları dağ gibi biriken gübrelerden kullanılmaz olmuş. Herakles Alpheios ve Peneios ırmaklarının yatağını değiştirerek ahırları bir günde temizlemiştir.

Bunu okuyunca yalnızca aklıma bilinçaltı geldi. Hatta Jungçu yaklaşımla ‘’kollektif bilinçaltı’’ düşündüğüm ilk şey oldu. Eternal Sunshine of the Spotless Mind (doğru yazdım herhalde) filmi de ikinci düşündüğüm şey oldu. Ama suyun yatağını değiştirme söylemi de farklı bir imge oluşturuyor. Suyun iyileştirme gücüne vurgu yapılıyor gibi.

GİRİT BOĞASI;

Girit kralı Minos’un beyaz boğası Tanrı Posedion tarafından delirtilince bütün ekinleri yemeye başlamış, sonunda Girit’te büyük kıtlık görülmüştür. Herakles onu boynuzlarından tutarak yakalamış ve Yunanistan’a götürmüştür.

Boğa yeniden doğma güç verim ve kuvveti temsil eder. Boğa burcunun bahar aylarına denk gelmesi bu yüzdendir. Burada kendi simgeselliğinde boğa yeniden doğuşu simgeliyor gibi. Boğa burcu olduğum için şunları da söylemeden geçemeyeceğim. Toros dağları Taurus dağları Binboğa dağları da deniliyor. Boğa çağlar boyunca yeniden doğuşu simgelemiş. MÖ evcilleştirilen boğa Anadolu ve Mezopotamya çevresinde güç ve üreme sembolü. Toprak ve tarım üzerinde etkili olmuş. Aynı zamanda boğa Mısır’da kutsal kabul edilmiş. Boynuzları arasında ay ve güneş diski taşıyan Apis ölüm ve yeniden doğum tanrısı kabul edilmiş. Diyarbakır Ulu cami girişinde aslanın boğayı ısırma figürü yer almaktadır. Mezopotamya Ay tanrısı Sin boğa biçimlidir. Mısır’da Ay tanrıçası yıldızların boğası olarak kabul edilir. Hitit Yazılıkaya tapınağında Tanrıların önemi üçgen şapkalarındaki boğa boynuzlarıyla belirtilmiştir. Yunan mitolojisinde ölümlü bir kıza âşık olan Zeus boğa şeklini alır. Antakya müzesinde lahitlerde boğa başları kullanılmıştır. Taurus yani boğa takım yıldızı kuzey yarımkürede kışın görülmektedir. Bu takımyıldızının en parlak yıldızı Aldebarandır. Takip eden anlamına gelir. Babil astronomisinde boğa takımyıldızı cennetin boğası olarak adlandırılmaktaydı. Oğuz Kaan ve Vikinglerde olan boynuzlu başlıklarda boğa kültü ile alakalıdır. Boğa kültü böyle önemli bir kült ve doğrudan güç ile alakalı. Simgesel olarak düşündürdüğü de güç.

DİOMEDES’İN ATLARI;

Trakya kralı Diomedes’in insan eti yiyen atları varmış. Herakles Diomedes’i öldürüp etini atlara yedirince hayvanlar ehlileşmiştir. Kahraman sonra bu atları alıp getirir. Kimilerine göre ise atları Olympos dağında vahşi hayvanlara parçalatarak öldürür.

İnsanın ilk gözünün önüne meşhur heykel geliyor. Dan Brown’unun kitabında da geçiyordu. Ama çoğu kaynakta Diomendes için dev diye bahsedilmekte heykelde o şekilde yorumlanmamış. O da ilginç bir bilgi oldu beni için. Peki simge? Kahraman bir kralı öldürmüş vahşi atları onun etiyle ehlileştirmiş. Kendi içindeki en vahşiyi bile yine kendi içimizdeki sağduyu ile yenebileceğimizi mi anlamalıyız burada?

AMAZONLAR KRALİÇESİ HİPPOLYTE;

Amazonlar kraliçesi Hippolyte’nin tanrı Ares’in armağanı olan büyülü bir kemeri varmış. Herakles Hippolyte’yi öldürerek büyülü kemeri almayı başarmıştır. Hikayenin devamında Hesione’yi deniz canavarının elinden kurtarır.

Bu tam bir aşk hikâyesi. Anne kompleksinden (Oedipus kompleksi de denebilir) kurtulup gerçek aşka kavuşmak gibi. Kahramının eşiklerinden yok etme biçimi olduğunu savunan Campbell’a da katılmamak mümkün değil.

GERYONEUS’UN SÜRÜLERİ;

Dünyanın batı ucunda Okeanos ırmağının kenarında Dev Geryoneus büyük sığır sürülerini otlatmaktaymış. Herakles, Tanrı Helios’tan aldığı altın sandalla Okeanos ırmağını geçer ve Dev Geryoneus’u öldürerek sığırlarını alıp götürür.

Kutsal inek simgesi görülüyor. Yaşam için kahraman onları kendi topraklarına getirmiş, yaşamın devamlılığını sağlamış diyebilir miyiz?

BATI KIZLARININ ALTIN ELMALARI;

Tanrı Zeus, Tanrıça Hera’ya düğün armağanı olarak büyülü elmalar verir. Bunları batılı kızlar ve bir ejderha korumaktadır. Herakles dünyayı sırtında taşıyan Atlas’ın yardımıyla büyülü elmaları alır.

Elmaya simgesel olarak baktığımızda bereket bolluktur. Herakles’in bu mitte altın elmaları yiyerek ölümsüz olduğu söylenmektedir. Ölümsüzlük kahramanın bolluk bereket getirerek sağladığı ünden kaynaklanmış olabilir. Tevrat’ta geçtiği şekliyle elmayı yerseniz ‘’Tanrı gibi olursunuz’’ ifadesi oldukça ilginç. İnternette bulduğum şu bilgileri de paylaşmadan geçemeyeceğim.

Elma, geçmişten günümüze Anadolu’da çeşitli sembolik anlamlarda kullanılmaya devam etmiştir. Türk mitolojisinde ise, bazı hayvanlar ve bitkilerin sembolik anlamlarda kullanıldığı görülür. Doğaya ait çok sayıda bitki türleri arasında elma da sayılır.  Gençlik, sağlık, bolluk ve bereketin sembolüdür. İslamiyet’in kabulünden önce Türkler’de gelinlerin başına saçılan çeşitli meyveler arasında elma da sayılmaktadır.  


Kızıl Elma, Türk mitolojisinde, Türkler ve de özellikle Oğuz Türkleri için,  ülküleri, düşleri ve amaçları simgeler. Osmanlı İmparatorluğu’nda ise,  Avrupa’da fethetmeyi istediği önemli kentleri sembolize eder ve Yeniçeri Ocağı’nın simgeler. Evliya Çelebi’nn Seyahatnamesi’nde, Kuzey Kafkasya, Bizans (İstanbul), Budin, Belgrad, Estergon, Viyana, Roma ve Köln’ü “kızıl elma” olarak saymaktadır.


Sağlığın, sevginin, bereketin sembolü ve şifa kaynağı olarak görülen elma, Anadolu’da bazı yörelerde çocuk sahibi olmak için,  evlilik ve cenaze törenlerde, ibadet törenlerinde kullanılmıştır İnsan sağlığındaki önemi, halk arasındaki “ Günde bir elma, dert alma” sözü ile vurgulanmıştır. 


Türk sanatında bezeme elemanı olarak minyatürlerde, çinilerde, ahşap işçiliğinde, çeşme ve camiilerin bezenmesinde daha çok görülen elma motifi, halı, kilim ve çeşitli kumaşlarda bezeme elemanı olarak karşımıza çıkmaktadır.

KERBEROS’UN ÖLÜLER ÜLKESİNDEN KAÇIRILMASI;

Yer altı dünyası Hades’e bekçilik eden bir köpek olan Kerberos’u Tanrı Hermes ve Tanrıça Athena’nın yardımı ile Herakles yer altı dünyasından getirir.    

Hemen aklımıza Tanrıça İnanna geliyor. Yer altına inmek ve haberci tanrı ve bilginin yardımı ile yeniden doğmak erginlenmenin son aşaması ancak böyle bir mit olabilirdi diyor insan.

‘’Hiçbir yaratık var olmayı bırakmadan daha yüksek bir doğa elde edemez’’ Coomaraswamy.

Son Not: Bu yazıyı yazarken kafamda Zeyna dizisinin giriş müziği çalıp durdu. Hafıza ve çağrışımları gerçekten inanılmaz.

“Herakles’in On iki İşi ve Düşündürdükleri” için 2 cevap

    • Here is an article where I try to explain the symbols from the twelve missions of Heracles. Thank you for your valuable opinions.

      Liked by 1 kişi

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com’da Blog Oluşturun.

%d blogcu bunu beğendi: