Kategori: Öykü
-
Limon Tezgâhı
Öykü_ Pazar mahşer yeri ve bu tutkulu pazarlığın ustası teyzem de mahşer midillisi. Ayakta durmak yeterince zorken bu sonsuz pazarlığı sürdürmek saçma olacaktı. Sıcaktan cam gibi parlayan asfalt ayak tabanlarıma adeta yapıştı. Oysaki daha saat sabahın en erken ve serin olması gereken saatlerini gösteriyor. Tezgâhı kurmak, limonları tek tek inci gibi dizmek; artık bunlar ne…
-
Hera
Mitolojik Öykü_ Bahtının Tanrısal yörüngesinde hep atlanılan aşk içinde büyümek istiyordu. Nasıl büyüyebilir ki bu aşk? Baht, bahtsızlık ve bahtiyar olmak da aşkla olmuştu. Ve sonunda bedbaht olmak, kötü anılmak kaderiydi. Kızgın Eris o yeşil parlak elmayı atar salonun ortasına. Peki kimdir en güzel Tanrıça? Hera, Athena, Afrodit hangisi? Kim seçecek bunu Tanrı mı? Tanrı…
-
Şantiye Halleri
Öykü_ Sabah şeytan dürttü, hiç adetim değil telefondan maillerime baktım. Nasıl yazıyorsun? Maildeki soru buydu. Bilmiyorum yazdım. Sait Faik edası ile gerçekten bilemediğimden. Otobüsü kaçırmamak için kahvaltıdan feragat ederek –kesinlikle uykudan değil ama mailde caba olmuştu- hızlıca hazırlandım. Zaten ne giyecektim. Kot içine içlik, polar bir üst yün çoraplar, bir kalın yelek, şantiye ayakkabıları ve…
-
Anne
Öykü_ Bana baktı. Küçük kara gözleri vardı. Bizim ailede herkesin gözleri küçük ve karadır. -Anneanneme benzedin. -Hayır, dedim. -Niye bu o kadar kötü bir şey mi? Ben hala hayır diyordum. Ama ilk sorusuna hayırdı bunlar. Ağzımdan arka arkaya dökülüyordu. -Ben sana benzemek isterim. Bu yaşta öyle düşünüyor olabilirsin, ama büyünce istemezsin demek geçti içimden. Ama…
-
Baba
Öykü_ -Bugün beni kırmayıp geldiğin için çok teşekkür ederim oğlum. Afyon bej mermer basamakların en başındaydılar. -Hadi gel yukarıda konuşalım dedi, baba. Oğul itaat etti. Birlikte çıkmaya başladılar. Baba önde oğul arkada. Baba yuvarlak şekilli demir korkulukların üzerindeki ahşap küpeşteye tutunmak istiyordu ama merdiven döndüğünden basamakların o tarafı çok dardı. Süpürgelik yerine yerden bir karış…
-
Sevgi İkrardansa Demek
Çizim: Huriye Dikici Öykü_ Güneşin bakışları kanatlarımızı ne de güzel parlatıyor, fark ettin mi? Etmedim. Ya rüzgarın tatlı bir uyku için fısıldadığını? Onu da etmedim. Üzüldüm. Gözlerim güzellik göremiyor bugün. Ama zaten bakınca görülüyor bunlar. Gözlerin yorgunsa demek. Yorgun. İyi değilsen demek. Değilim. Neyin var? Aramadı beni. Kim? Sevdiğim bir arkadaşım. Ee aramasın. Ama arayacağım,…
-
Düştü
Öykü_ Uzaktan çırpı bacaklarıyla koşarak geldi. Sıska bedeninden ciğerleri taşacakmış gibi nefes alıp veriyordu. Avuç içi kadar köy meydanının tam ortasına gelince zınk diye durdu. Susuzluktan kupkuru olan toprak, boyuna varacak kadar toz olup kalkmıştı. Sâfi kalkan toza bakan kimse oradan o cılız kız geçti demezdi. Yorgun bacaklarına doğru eğildi. Kuru kemiğin ortasına birer tas…
-
Huzursuz
Öykü_ ÇIIIIIııııIIIIııııIIIINNNNnnnnn! Ses kulaklarından kafatasının içine hücum etti. Islak ve yağlı beyninin kıvrımları arasında, yüksele alçala dolaştı. Sertleşti, sivrildi. Başının arka tarafında bir yere saplandı. Zeliş’in ensesinden kuyruk sokumuna kadar soğuk bir şey aktı. Acıyla ürperdi. Acı hissetmesinin sebebi o sırada gördüğü rüyaydı. Tam da bir trafik kazasının ortasında, eğilip bükülen metallerin arasında bağırıyordu. Gecenin…
-
İNCİ KOLYE
Öykü_ Çok zengindi babam. Annemin o burnu dik yürüyüşü de bu zenginlikten gelirdi. Babamın parası annemin aldığı nefesi bile değiştirirdi. Bir çok kuralı vardı annemin. Terliyken sarılma, dik yürü, konuşurken kaba kelimeler kullanma, otururken dizlerini yana kıvır, ağzına küçük lokma al, hep gülümse. En çok sarılmama kuralı acıtmıştı canımı. Oysa sarılmak acıyı dindiren bir eylemdi bana…
-
Dağılmak
Öykü_ Hala dehşet içindeydi. Vücudunun sarsıntısını durdurmak isteği ile yanındaki polis memuresinin koluna sımsıkı yapıştı. Boğulma hissinden kurtulmak için ağzını açıp zorla nefes almaya çalıştı. “Geçti.” dedi memure. İncecik bir kadifeliğin içinden akıp giden bahar esintisi gibi yumuşaktı sesi. Sakinleştirici ve güven verici. Dışarıdaki polis aracının mavi, kırmızı ışıkları odanın içinde seyire seyire dolaşırken, bir…