Etiket: Edebiyat
-
Vedalar
Deneme_ Dört hafta filan geçmiştir. Ya da bir ay. (Sanırım ikisi de aynı) Yazamadım. Neden? Üzüldüğümden mi? Belki. Hayattan mı? Olabilir. Yoksa sonbahardan mı? Sonbahar bitişlerin mevsimi. Sanki hep bir şeyler sonbaharda bitiyormuş gibi. İşyerinden herkes sonbaharda ayılır, ağaçlar yapraklarından ayrılır, evlilikler biter. Ve sanki hepsi sonbaharda olur. Ama konumuz sonbahar değil. Belki sonra. Veda…
-
Anne
Öykü_ Bana baktı. Küçük kara gözleri vardı. Bizim ailede herkesin gözleri küçük ve karadır. -Anneanneme benzedin. -Hayır, dedim. -Niye bu o kadar kötü bir şey mi? Ben hala hayır diyordum. Ama ilk sorusuna hayırdı bunlar. Ağzımdan arka arkaya dökülüyordu. -Ben sana benzemek isterim. Bu yaşta öyle düşünüyor olabilirsin, ama büyünce istemezsin demek geçti içimden. Ama…
-
BoJack Horseman Bittiğinde
Deneme_ Bir BoJack Horseman yazısıdır. Spoiler içermez. Sadece hisler… (Diziyi eleştirmeyeceğim. Ya da bilgi vermeyeceğim. Dizi hakkında bir yazı değil aslında. Sadece benimle ilgili. Zaten tüm deneme yazıları yazar ile ilgili değil midir?) BoJack Horseman madde kullanımı cinsellik ve daha pek çok kötü şeyin içinde olduğu bir Hollywoo eleştirisiydi. (D yi unutmadım. D Diane için…
-
47 Ronin Hikâyesi
Deneme_ Bir kitapçıda dolanırken binlerce kitap arasından biri sizi seçer ya da siz ben seçtim sanırsınız işte öyle bir anda biz Jorge Luis Borges’in “Alçaklığın Evrensel Tarihi” kitabı ile buluştuk. Beni seçmesinin nedenini içindeki altıncı öyküde anladım. Öykünün başlığı hiçbir şey çağrıştırmadı. “Münasebetsiz Protokol Görevlisi Kozuke No Suke” isimli öykünün ilk paragrafından sonra durdum düşündüm.…
-
Fidan Köksüz Yazıyor – Artamonovlar –
İnceleme_ Maksim Gorki’nin toplumsal hayatı ve insanların değişimini anlattığı romanı Artamonovlar’a uzun zaman önce başladım. Hayatıma yeni bir aydınlığın yer ettiği günlerdi. Nasıl seçtim, hangi duyguyla başladım hatırlamak güç. Çünkü bunlar da değişen şeyler. O zamandan ve bu zamandan baktığımda çokça anlam gölgelenmesi yaşanacaktır. Tıpkı bir ışığın bir cismi ve o cismin gölgesini şekilden şekile…
-
Ayna
Şiir_ Ben değilim o. Ben, değilim. Dipteyim, o gökte. Sondayım, başta. Renksizim, rengarenk. Işığa mecbur bir gölgeyim. Olmasa olamam ki. O neyse, ben değilim. İki ucuz biz. Ortamız, yok. Uzanmak var, dokunmak yok. Dokunduğum boşluk, Olmayışıyla görünen. Benim gibi, değil. Sadece bir yansıma.
-
Baba
Öykü_ -Bugün beni kırmayıp geldiğin için çok teşekkür ederim oğlum. Afyon bej mermer basamakların en başındaydılar. -Hadi gel yukarıda konuşalım dedi, baba. Oğul itaat etti. Birlikte çıkmaya başladılar. Baba önde oğul arkada. Baba yuvarlak şekilli demir korkulukların üzerindeki ahşap küpeşteye tutunmak istiyordu ama merdiven döndüğünden basamakların o tarafı çok dardı. Süpürgelik yerine yerden bir karış…
-
Kayıtsız Mektup -I-
Mektup_ Bir garip yağmur başladı bu sabah şehirde. Geceye kadar sürdü. İnsanların her şeyi hızlıca tüketmesinden dem vuruyorlar ya sonunu bir yere bağlayamadıkları konuşmalarda; yağmur da toprağın kuruluğunu, suya açlığını, özlemişliğini bir an evvel tüketmek ister gibiydi. Öyle hızlı, öyle aceleci… On parmağıyla yemeğe dalmış nezaketsiz bir konuktan farksızdı. Ağzını şapırdatarak, kadehleri devirerek, yağa buladığı…
-
Leyla ile Mecnun Bedduaları
Deneme_ Leyla İle Mecnun benim için dizi tarihinin gelmiş geçmiş en iyi dizisidir. Metaforları, karakterlerin ilişkileri, esprileri, diyalogları, konusu kısacası her öğesi ile alışık olduğum dizilerden çok başka bir şeyin içinde bulmuştum kendimi. Kafamda Ferdi Tayfur müzikleri çalarken, aslında o müzik türünü hiç sevmediğimi bile unutmuştum. Her şeyi ile farklı olan dizinin gördüğü ilgi de…